11 Ağustos 2017 Cuma

Mutlu anlar birleşip mutlu hayat oluyorlar Ebru'cuğum...

Ömürlük dostlarımla birlikteydik bugün...
Yıllardan sonra, yollardan sonra yeniden yanyana olmak güzeldi..mutluyduk...

Eve gelince düşündüm uzun uzun hayatı, mutluluğu, mutsuzluğu..
Mutlu bir hayatım var demek için, ya da tam tersi, ne etkili oluyor?
Mutlu hayat ne demek diye...
Cevaplarım çok kolay gelmiyor bugünlerde, malum akortlar bozuktu bir süredir, hemen geldi bu sefer😉

"Mutlu anlar birleşip, mutlu hayat oluyorlar Ebru'cuğum" dedi sağ kulağımın arkasındaki ses! (Bahsetmiş miydim bu sesten daha önce? Neyse başka yazıya..)

Farklı farklı küçük küçük anlar...
"Tapas" gibi...atıştırmalık..

Ne seviyorum ben diye sordum kendime...
Mutlu anlarım neler?

Sabah kahvaltılarında müzik dinlemeyi.. günde en az 1 saat kendimle vakit geçirmeyi..mutlaka en az 1-2 saat okumayı...mutlaka sevdiğim arkadaşlarımla konuşmayı...kahve içmeyi...yemek yapmayı...ev toplamayı... canlı çiçekleri...araba kullanmayı...hergün yeni bir şey öğrenmeyi... haketmeyi, emeğimi paraya çevirmeyi...hak yememeyi...makyaj yapmayı, bakımlı olmayı, süslenmeyi...derinlemesine sohbetleri...insanların ruhunu görmeyi...kendime ve başkalarına açık olmayı... akşamüstü saatlerini...akşam güzel sofrayı, hafif bir içkiyi...birlikte olduğum insanların hayatını o gün için güzelleştirecek birşey yapmayı...eve mutlu gelen insanlar  görmeyi... hayal kurmayı, kurdurmayı.... soru sormayı, cevabı duymayı...dua etmeyi, enerji vermeyi...içimdeki mistik gücü farketmeyi, hissetmeyi...dansetmeyi... yanaklarım ağrıyıncaya kadar gülmeyi...Kaan'ı🙂

Hayatımızı hep olmak istemediğimiz bir filmde gibi yaşıyorsak, kendi tapaslarımızı kendimiz yapamıyorsak, ya da yaşadığımız hayat mutlu anlarımıza ihanet etmemize neden oluyorsa, ödünç alınmış bir pardesü gibi iğreti duruyor mutluluk üzerimizde...

Şimdi bugün neden mutluydum? Süslenip makyaj yaptım bir kere, kendime zaman ayırdım, araba kullandım uzun uzun, derin bir sohbet ettim dostlarımla, ruhumu açtım, Kaan yanımdaydı...
Bakın min.5 karşılanmış...
Çeşme'den dönüşü eski yoldan yaptım, Ildırı'yı görmemiştim ne zamandır, hava da tam akşamüzeri saati.. al bir mutluluk daha...
Yolda annem, Kaan ve ben renkli kapılar ve nereye açıldıkları  hayali kurduk, ne kadar farklı ve renkli olduğumuza şaşarak, birbirimizi, hala, daha iyi tanımaya ihtiyacımız olduğunu farkederek..mutluluk değil de ne şimdi bu?
Aklım, kalbim, iç sesim farklı şeyler söylüyor bugünlerde...
Dualarımsa daha net, daha berrak...
"Kaderimi bana kolaylaştır" diye dua ediyorum Tanrı'ya..farklı seslerin gürültüsünü azalt...bu bile bir mutluluk...
Sağlık, sıhhat işlerine şüküre girmiyorum bile...

Yani uzun lafın kısası..
İnsanın hayatı ortadan ikiye yarılmış olsada, canı yanmış, içi acımış, dünya durmuş, kalbi kırılmış, her neyse işte...

Mutluluk anlardan ibaret Ebru'cuğum...
Onları  bul, sıkı sıkı tut, bırakma🙂
Mutlu anlar birleşip, mutlu hayat oluyorlar çünkü....
Unutma!!!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder