30 Mayıs 2016 Pazartesi

Küçükcük şeyler...kısacık bir yazı...

Küçücük şeyler var hayatta!

Çocuğunun ışıldayan gözleri!
Ensesindeki koku, gözündeki buğu!
Rakının ilk yudumu!
Gece susayınca bir bardak su!
Denize batan güneş, yüreğe işleyen şarkı!
Çimlerde ışıkla gölgenin dansı!

Anneni özlemek yokken!
Bir hayata dokunmak, bir insanda kendini görmek aniden!
Yanında ne olursa olsun duracak o tek insan! Yıllara rağmen!

Önümüzün yaz olması!
Geceleri yıldız yağması!
Denize vuran yakamoz, yakamoza vuran kürek!
Sabah kahvaltısında yediğin tereyağlı ekmek!
Kısacık bir yazı yazmak istemek aniden!

Küçücük şeyler, hayatını tekrardan var eden:-)








8 Mayıs 2016 Pazar

Anne Olmak:-)


Hiçbir şeyi bu kadar istememiştim bu güne dek...
Anne olmak kadar!!!

O zamanlar anneliği pandispanya ayaklar, tombul yanaklar, lokum lokum dudaklar, mis gibi bir süt kokusu, gülücüklü sabahlar, kocaman sarılışlar, sessiz dokunuşlar, upuzun öpücükler falan sanırdım...
Geçip karşısına bebeğimin seyredip seyredip hayran kalacağımı, eserime bakıp bakıp ne keyif alacağımı düşünürdüm...
Beni hep seveceğini, hep yanımda duracağını...
Onun için en iyisini hemen bulacağımı...
Ne şahane, ne güzel bir anne olacağımı...
Anne olunca herşeye yeteceğimi sanırdım...

Öyle olmadı!

Sürekli bir sorgu hali, kesintisiz bir uğraş, sonsuz bir kaygı...
Gözümde akmaya hazır kocaman bir yaş..
Kalbimde ne idüğü belirsiz bir genişleme...
Yüz kaplan gücü bir kuvvet...
Gözü kör bir cesaret...
Hiç vazgeçmeyeceğim, nefessiz kalsamda bırakmayacağım bir koşu...
Hata yapma korkusu..
Bir kokuyla mest olma, bir gülüşle sarhoşluk...
Çaresizce bağlılık...
Hep bir kendine yetememe, hep bir kendini beğenmeme hali..
Çıkışı olmayan bir yol...dimdik bir yokuş..
Kendi hayatından vazgeçme, koşulsuz teslimiyet...
En kuytu, en gizli yerlerinle yüzleşme...
Hiç sonucu öğrenemeyeceğin bir sınav heyecanı...
Yeniden yeniden yeniden başlama gücü...
Kendin bitmişken, başka bir insanı dik tutma yeteneği...
Yoktan varolan bir aşk, annelik!!!

Bilseydim yaşayacaklarımı yine de istermiydim bu kadar anne olmayı diye kendime dürüstçe soruyorum şimdi..
Cevabım hiç değişmiyor!
Evet!!

Bir çift yuvarlak, cin gibi, kahverengi göz geliyor aklıma...
İlk günden sonsuza kadar bana mühürlenen...
Göz göze geldiğimizde her zaman içime içime akan...
Ne istediğini, ne yaptığını, neden korktuğunu, ne hissettiğini hiçbir soru işaretine yer bırakmadan bana, yalnızca bana söyleyen...
Bana inanan, bana güvenen...
Yuvarlak, derin, anlamlı bir çift göz...benim içimden çıkan:-)
İşte herşey o bir çift güzel göz yüzünden:-)

Kutlasalar ne olur bugün anneliğimi, kutlamasalar ne olur?
Ömrüm feda oğluma, kurban olurum ben ona...
Gözleri gözlerime değdikten sonra:-)













4 Mayıs 2016 Çarşamba

Elbet Bir Gün Buluşacağız...

Önce korktuğum, sonra aşık olduğum, sonra çekindiğim, sonra kızdığım,  sonra küstüğüm, sonra anladığım, sonra dost olduğum ama hep sonsuz ve sınırsız sevdiğim adam...

Babam!!

Hiç yıkılmayacak, düşmeyecek, pes etmeyecek, ölmeyecek tek insan...

Ne olursa olsun içimdeki güce ve kendime inanmayı öğretti bana...
Herşeyin geçeceğini, suyun yolunu bulacağını...
Her günümü dolu ve kaliteli geçirmeyi...
Bok boklavat(!) insanlarla vakit öldürmemeyi...
Yüreğimi dinlesem de aklımı unutmamayı..
Yemeyi, içmeyi, sarhoş olup, ayılmayı...
Kendim olmayı, kendimi kayırmayı...
Adabıyla gülmeyi, edebiyle eğlenmeyi...
Götü başı oynamamayı...
Dostlarıma karşılıksız vermeyi, kazık yemeyi;-)
Yalan söylememeyi, söyleyince bedelini ödemeyi...
Politikayı, hayatı, insanları...
Küfür etmeyi...
Araba kullanmayı...
Yeniden başlamayı...
Ondan öğrendim!!

İçimdeki enerji, gözümdeki bakış, konuşmamdaki etki ondan yadigar:-)

Oğlum geçen gün "Senin gülüşünü seviyorum Anne! Sen gülünce herşey hallolacakmış gibi geliyor!" dedi..İşte o da ondan:-)

Yıkılsam da, üzülsem de, öyle bir ezik, öyle bir çaresiz, sevilmemiş, istenmemiş hissetsem de.... Dimdik duruşum ve çaktırmayışım da ondan...

Herkese dokunacak bir laf bulmam, hayatlara dokunmam da...

Ne derse inanırdım, ne yapsa güvenirdim ben ona...
Hiç unutmam Kaan'ı doğurduğumda, çok kötü depresyondayım..."6 ay sonra bambaşka bir hayatın olacak, herşey geçecek, korkma!" dedi... Ona bile inandım, sanki daha önce doğurmuş gibi:-)

Ölüme bile inanıyorum şimdi, çok enteresan... O yaptıysa fena birşey olmasa gerek!

Şerefine içeceğiz bugün Baba, bir Zeki Müren patlatacağız...
"Ruhu şad olsun!" diyeceğiz, seni anacağız...
Dokunduğun hayatlardaki, bıraktığın izleri konuşacağız...
Tabii biraz ağlayacağız!
Sonra güleceğiz...
Ve elbet bir gün buluşacağız...

Bir gün buluşacağız!