16 Aralık 2016 Cuma

Işıltılı bişeyler;-)


Çok severim Aralık ayını. Geçen senelerde hem iş hem çocuk hem ev olmasına rağmen hiç aksatmadan süslerdim evimi.
Bu sene sabahtan başlıyorum keyfini çıkarmaya.
Zaten ev halkı kargalarla beraber evden çıkıyor. 
Kalıyor mu koca ev bana...
Önce yatakları topluyorum bir güzel, çok soğuk değilse camları aralıyorum...
Eve hava, enerji girsin misss gibi...
Sonra ilk iş yılbaşı ağacının ışıklarını yakıyorum, geçip karşısına bakıyorum:-)
Sıcacık bir kahve yapıp camın önündeki koltuğuma oturuyorum...hemen masanın üstünde duran mumlarımı da yakıyorum.
Günün ilk tarotunu açıp, kitaplarımın , dergilerimin içine gömülüyorum.
Bir yanda ağacım, bir yanda mumlar, kulağımda müziğim gelen yıla adım adım yaklaşıyorum her sabah.
Geçen gün bir dolunay ritüeli yaptım...7 tane tarçın çubuğunu kaynatıp evi tütsüledim bolluk, bereket için.
Evim pasta gibi koktu...

Yapılacak işler var daha... mesela yazdan kalan neşeli cam önü biberlerine bir çare bulmam lazım...
Siklamenlerin mevsimi geldi geçiyor...
Sanki sandıkta saksılar içinde yılbaşı süsleri vardı, nerde hakikaten onlar?
Bu sene evdeyiz, sürpriz bişeyler yapmak lazım Kaoş'a:-)
Yılbaşı menüsü, pastası araştırmak lazım internetten...
Hediyeler alacağım sevdiklerime sonra...sevinsinler, şaşırsınlar, sevsinler...
İçimde bir cıvıltılı kuş sürüsü...

Rengarenk hediye paketleri, kurdeleler, çam ağaçları, kar küreleri, noel babalar, geyikler, biblolar, ışıltılar, pırıltılar, masallar, hayaller dünyasında kendimle başbaşa saatler geçirmek...
Geçen yılımı değil, gelecek yılı değil tam şu anı yaşamak...
Güvende, kendimle ve evde olmak paha biçilmez..

Bu sene tadını çıkarıyorum evimin..  
Bakalım seneye ne yapıyor olacağız?;-)