27 Şubat 2017 Pazartesi

İçerden konuşmalar...

Uzun zamandır yazamıyorum...
Zihnim de, bedenim de, ruhum da karmakarışık!
Toparlayıp bir yerden başlamak lazımdı, yazmak hep iyi gelir dedim, oturdum...

Hayatla olan münasebetimiz bir küs bir barışık devam ediyor.
Çok fazla duygusal iniş çıkış yaşayınca... konuşup anlatamayınca, susup duyuramayınca nerde yanlış yapıyorum diye soruyorum kendime...

Herkes ben istiyorum diye değişmiyor, dönüşmüyor, anlamıyor, hazır olmuyor bu biiiiirr!
Varsa bir derdim bu benim sorunum...
Tepinmek, bağırmak, beklemek, kızmak hiçbir şey değiştirmiyor, tam tersi çıkmaza sokuyor...
Ne yaşanacaksa bu altın kafesin içinde yaşanmalı...kendinde...
Kendinden başka ilaç, merhem, kucak yok aslında...

Hayata, akışa ve hayra inanmak lazım, bu ikiii!
Ne oluyorsa, olacaksa, olursa halledebileceklerimdir demek...
Kendi gücüme, etkime, dönüştürme, güzelleştirme becerime güvenmem lazım...
Başkasından güç, moral, destek beklemek beyhude bir çaba...
Ben varsam dünya dönüyor... iyiysem, neşeliysem, eğlenceliysem...
Yoksa herşey tepetaklak.

Yardım için, ilgi için, ot için, bok için hiçbirşey istemeyeceksin kimseden bu üüüüç!
Bak kardeşim kendi başının çaresine... hem ezik, hem zayıf, hem de rezil oluyorsun!

Durmak lazım! Bu döööörtttt!

Dur! Sus! Düşün! Bul! Kimseden bekleme!

Ama bugün karar verdim daha doğrusu farkettim en çok neyin iyi geldiğini ...
Kendini seveceksin en çok, bu beeeşş!!!
En önemlisi, çok iyi geliyor!

Benden söylemesi😘

(Bak iyi geldi yazmak, gördünüz mü?)



1 Şubat 2017 Çarşamba

Şehirler ve İnsanlar...

İstanbul bir güzel şehir❤️
Gerçekten silüeti, ışığı, büyüsü bir başka...
Sanki herşey, onun içine girince ona dönüşüyor, büyük resmin içinde yerini buluyor.
İstanbul tamamlıyor kendisini, sen eksiliyorsun...
Bütün hayatını İstanbul'un bir parçası olarak geçiriyorsun... Boğaz'da yürüyen bir insanı oluveriyorsun, Haliç'te balık tutan, metroya koşan, ciddi elbiseler giyen, absürd makyajlar yapan, plazaları dolduran...bir fotoğraf detayı...Lego parçası...
Fakat büyüleniyorsun, sevdalanıyorsun güzelliğine... vazgeçemiyorsun... gözünün gördüğü her yerdeki estetiğe, ihtişama, makyaja aldanıveriyorsun... bile bile😉
Anlık görüntülerde mutluluğu yakalıyorsun... o ihtişamın küçük de olsa parçası olmakla yetiniyorsun... Başka yol bilmeyene, bildiklerini unutana kadar duruyorsun.
O kadar çok alternatif var ki şehirde, birini yapsan öbüründe aklın kalıyor... sonunda hiçbir şey yapmıyorsun, ya da hep aynı şeyleri yapıyorsun ve kendini kocaman bir metropolde yaşadığına inandırarak tatmin ediyorsun..  yine de vazgeçemiyorsun...
Kendin olamıyorsun...
İşte o yüzden herkes kaçmak istiyor bence... kendi olmak için😊
Kendini bulmak için, bir resmin parçası olmaktan çok kendi resmini çizmek için...

İzmir bir çirkin şehir❤️
Havası, kokusu, dokusu, yeşili yok...
Bir denizi var, bir grubu ama onlara da bakmaz İzmir'li...
İzmir insanının şehirle işi olmaz... evini temiz tutup, kapısının önünü temizlemeyen kadınlar gibiyiz biz...
Söylenir dururuz ancak dırdır, şehir pis, bakımsız, ağaçsız diye...
Ama kimse gitmez kolay kolay burdan...
Herkes kendi filminin kahramanıdır çünkü İzmir'de...
Doğru düzgün iş imkanı yoktur, kafası atar istifa eder İzmir'li... hayatta amacı mutlu olmaktır çünkü...
İşte bu fark yüzünden, İzmir'liler İstanbul'da yaşayamaz kolay kolay...
Mutlu olmazlar, şehirle doymazlar...
Zamanlarını kendileri için harcar İzmir'liler..  paralarını da...
Zamanları yok paraları çoksa yapamazlar... ne yapar eder tersine çevirirler denklemi...
Az para bol zamanla yaşarlar...
Kendi olmayan, kendiyle doymayan, bir markaya, etikete ihtiyacı olanlar da İzmir'de yapamaz...
İzmir'e göç edenler, İzmir'lilere benzer... zevke, rahata, sohbete, muhabbete düşkün...kendiyle barışık

Hayat tercihlerden ve kararlardan ibaret... neye, kime yatırım yaparsak orası büyüyor...
Evime döndüm... şu an için tercih ettiğim şehrime😉